25 Mayıs 2012 Cuma

AŞK RESİMLERİ























Aşk kokan şehirler

14 Şubat Sevgililer Günü'nde, dünyanın en güzel köşelerinde sevgilinizle birbirinize bir kez daha ilan-ı aşk etmeye var mısınız? İşte, Sevgililer Günü'nde sevgilinizle birlikte gidebileceğiniz aşk şehirleri...

14 Şubat yaklaşıyor... Kimileri için anlamsız olsa da efsaneye göre Aşk Meleği Eros’un yeryüzüne inip aşkı kutsadığı aydır şubat. Aşıkları gizlice evlendiren Aziz Valentine’in adıyla anılan Sevgililer Günü ise dünyanın aşk ekseni üzerinde döndüğü gündür. O gün bir başka çarpar aşıkların kalbi, çünkü her 14 Şubat Sevgili’ye bir kez daha ilan-ı aşk etmenin günüdür.

VIP Turizm tüm sevgililer için, aşk kokan şehirlere romantik seyahatler hazırladı. Sevgilinizle 12-15 Şubat 2012 tarihlerinde düzenlenen bir tura katılıp kendinizi aşk kokan bir şehrin kollarına bırakmaya hazır mısınız?

Paris
Paris dünyanın 24 saat yaşayan şehirlerinden biridir. Büyüsü hiç kaybolmayan, kokusu hiç bitmeyen bir kent... Kadınları gibi zarif, şarapları gibi lezzetli, modası hiç geçmeyen tarihi binaları ama hep moda olacak dünya markaları ile başlayıp tarifi hiç bitmeyecek bir kent...

Barcelona
Gaudi’nin insanın kafasını karıştıran sanat anlayışını, Miro’nun insanları resmedişindeki etkileyici canlılıktaki renkleri, Las Ramblas, arenalar, stadyumlar, yüzyılların eskitemediği dar sokaklardan ulaşılan geniş bulvarlar, akşam üstü “Tapas” keyfi, gece, müzik ve dans... Franco döneminin ardından Barselona, ilginç galeriler, şık butikler, farklı gece kulüpleri ve dinamik atmosferi ile de her geçen gün yenilik arayan misafirlerini ağırlıyor.

Prag
Tarihi mimari düşkünlerinin nefeslerini kesen, eşsiz, altın, bir şehir Prag. Art Nouveau, Barok ve Rönesans tarzı mimarinin en iyi örnekleri ile süslü sokakları ile gerçeküstü bir masal diyarı... Kafka’ya ilham veren bu şehirde gezerken, cezp edici kafelerden birinde alacağınız bir kadeh Çek Birası, Dvorjak ezgilerinin yankılandığı müze ve saraylarında yapacağınız özel ziyaretler ile masal kentin keyfini çıkarın.

Roma
Burası tarihi Julius Caesar’ın güçlü kenti, trajediler merkezi, romantizmin beşiği, destansı Roma... İki milenyum boyunca ziyaret edenleri büyüleyen Roma, hala dünyanın en romantik ve aynı zamanda en zinde seyahat rotalarının başında geliyor. Gitmeden önce Dan Brown’ın en çok satanlar arasında yer almış olan kitabı "Melekler ve Şeytanlar"ı okuyun ve şehre hayallerinizle bir göz atın.

Viyana
Avrupa’nın en güzel barok başkentleri arasında ilk sırada yerini alan romantik şehir Viyana; sanatın, müziğin, vals’in, yüksek kültürün ve baştan çıkarıcı tatların şehri olarak bilinir. Tarihe ismini yazdırmış üç büyük simgesi var buranın: Sisi adıyla ünlü Kraliçe Elizabeth, eşi Franz Joseph ve ünlü besteci Mozart. Bu ünlü üçlüyü, sokaklarda dolaşırken, ufak bir kitapçı dükkanında ya da afişlerde görmeniz mümkün.

Kısacası Viyana, her sokağında ayrı bir heyecanın ve lezzetin saklı olduğu, sanat keyfinin ve romantizmin dorukta yaşandığı bir dünya başkenti.

Dünyanın en romantik 10 köşesi

Sevgilinizle ya da eşinizle romantik kaçamaklar yapabileceğiniz yerler sadece masmavi denizin, sıcacık güneşin olduğu yerler mi? Hayır.
İşte size dünyanın en romantik 10 köşesi…



Santorini Adası, Yunanistan

Güneşin batışını izleyebileceğiniz en romantik mekanlardan biri…



Tac Mahal, Hindistan

Şah Cihan’ın eşi için yaptırdığı bu mimari harikasını görmek eşsiz bir romantik deneyim olacaktır.



Giza Piramitleri, Mısır

Son zamanlarda Nil Nehri üzerinde evlenmek moda oldu…

Mısır’a gidip Dünya’nın 7 Harikası arasında olan Giza Piramitleri’ni görmek ve sfenkse karşı günbatımını izlemek dünyanın en romantik anlarından biri.



Maldivler

Palmiyeleri ve beyaz kumlarıyla cennetten bir köşe olan Maldivler, sevgilinizle romantik bir kaçamak için kesinlikle ideal



Marakeş, Fas

Birkaç saatlik uçuşla “kırmızı şehir” Marakeş’e ulaşabilir, farklı bir dünyaya adım atabilirsiniz. Afrika’daki bu mistik güzellik, dünyanın en romantik yerlerinden biri.



Sidney, Avustralya

Avustralya’nın sahili, limanı ve Opera Binası gibi birbirinden çekici mekanlarını sevgilinizle elele görmek, romantizm diyarına yolculuk demek.



Isola Bella, İtalya

İsmi gibi “güzel” olan bu adada parlak renklerin muhteşem uyumuna şahit olabilirsiniz.



Aşk Yolu, İtalya

Buraya gelen ilk turistler mekanın romantizminden dolayı “aşk yolu” adını vermişler. Bu yolun evli çiftlere şans, evlenmemiş çiftlere ise talihsizlik getirdiğine inanılıyor.



Büyük Kanyon, Arizona, ABD

Dünyanın en derin kanyonlarından olan Büyük Kanyon sarı siyah çizgili duvarları ve uçsuz bucaksız olması ile romantik bir havaya sahip.



Central Park, New York, ABD

Dünyanın en ünlü parklarından Central Park’ta sevgilinizle buluşmak çok romantik olabilir.

Her Dilde Aşk Aşk Alfabesi Aşk Dilleri


Aşkın dilleri vardır nasıl derseniz her dille aşkı söyleyebilirsiniz aşk sadece türkiye için geçerli olan bir kavram değil bütün dünya için geçerli olan bir kavramdır nasıl büytün dünyada aşk varsatürkiyedede vardır işte sizlere bunu anlatalım dedik
-Afrikaans: Ek het jou liefe
-Afrikaans: Ek is lief vir jou
-Albanian: te dua
-Albanian: te dashuroj
-Alentejano(Portugal): Gosto De Ti, Porra!
-Alsacien: Ich hoan dich gear
-Amharic: Afekrishalehou
-Arabic: Ana Behibak (to a male)
-Arabic: Ana Behibek (to a female)
-Arabic: Ib’n hebbak.
-Arabic: Ana Ba-heb-bak
-Arabic: nhebuk
-Arabic: Ohi***e (male to female)
-Arabic: Ohi***a (female to male)
-Arabic: Ohi***oma (male or female to two males or two females)
-Arabic: Nohi***e (more than one male or female to female)
-Arabic: Nohi***a (male to male or female to male)
-Arabic: Nohi***oma (m. to m. or f. to two males or two females)
-Arabic: Nohi***om (m. to m. or f. to more than two males)
-Arabic: Nohi***on (m. to m. or f. to more than two females)
-Arabic: (not standard) Bahibak (female to male)
-Arabic: (not standard) Bahibik (male to female)
-Arabic: (not standard) Benhibak (more than one male or female to male)
-Arabic (not standard) Benhibik (male to male or female to female)
-Arabic: (not standard) Benhibkom (m. to m. or female to more than one male)
-Assamese: Moi tomak bhal pau
-Basc: Nere Maitea
-Batak: Holong rohangku di ho
-Bavarian: I mog di narrisch gern
-Bengali: Ami tomAy bhAlobAshi
-Bengali: Ami tomake bhalobashi.
-Berber: Lakh tirikh
-Bicol: Namumutan ta ka
-Bolivian: Quechua qanta munani
-Bulgarian: Obicham te
-Burmese: chit pa de
-Cambodian: Bon sro lanh oon
-Cambodian: kh_nhaum soro_lahn nhee_ah
-Canadian: French Sh’teme (spoken, sounds like this)
-Cantonese: Moi oiy neya
-Cantonese: Ngo oi ney
-Catalan: T’estim (mallorcan)
-Catalan: T’estim molt (I love you a lot)
-Catalan: T’estime (valencian)
-Catalan: T’estimo (catalonian)
-Cebuano: Gihigugma ko ikaw.
-Chickasaw: chiholloli (first “i” nasalized)
-Chinese: (see the entries for mandarin or cantonese!)
-Corsican: Ti tengu cara (to female)
-Corsican: Ti tengu caru (to male)
-Croatian: LJUBim te
-Czech: miluji te
-Czech: MILUJU TE! (colloquial form)
-Danish: Jeg elsker dig
-Dutch: Ik hou van jou
-Dutch: Ik ben verliefd op je
-Ecuador: Quechua canda munani
-English: I love you
-English: I adore you
-Esperanto: Mi amas vin
-Estonian: Mina armastan sind
-Estonian: Ma armastan sind
-Farsi: Tora dust midaram
-Farsi: Asheghetam
-Farsi: (Persian) doostat dAram
-Filipino: Mahal ka ta
-Filipino: Iniibig Kita
-Finnish: Mina” rakastan sinua
-Flemish: Ik zie oe geerne
-French: Je t’aime
-French: Je t’adore
-Friesian: Ik hald fan dei
-Gaelic: Ta gra agam ort
-German: Ich liebe Dich
-Greek: s’ayapo r
-Greek: (old) (Ego)
-Greenlandic: Asavakit
-Gujrati: Hoon tane pyar karoochhoon.
-Hausa: Ina sonki
-Hawaiian: Aloha I’a Au Oe
-Hebrew: Ani ohev otach (male to female)
-Hebrew: Ani ohev otcha (male to male)
-Hebrew: Ani ohevet otach (female to female)
-Hebrew: Ani ohevet otcha (female to male)
-Hindi: Mai tumase pyar karata hun (male to female)
-Hindi: Mai tumase pyar karati hun (female to male)
-Hindi: Main Tumse Prem Karta Hoon
-Hindi: Mai Tumhe Pyar Karta Hoon
-Hindi: Main Tumse Pyar Karta Hoon
-Hindi: Mai Tumse Peyar Karta Hnu
-Hindi: Mai tumse pyar karta hoo
-Hokkien: Wa ai lu
-Hopi: Nu’ umi unangwa’ta
-Hungarian: Szeretlek
-Hungarian: Szeretlek te’ged
-Icelandic: Eg elska thig
-Indi: Mai Tujhe Pyaar Kartha Ho
-Indonesian: Saya cinta padamu (Saya, commonly used)
-Indonesian: Saya cinta kamu ( ” )
-Indonesian: Saya kasih saudari ( ” )
-Indonesian: Aku tjinta padamu (Aku, not often used)
-Indonesian: Aku cinta padamu ( ” )
-Indonesian: Aku cinta kamu ( ” )
-Iranian Mahn: doostaht doh-rahm
-Irish: taim i’ ngra leat
-Italian: ti amo (if it’s a relationship/lover/spouse)
-Italian: ti voglio bene (if it’s a friend, or relative)
-Japanese: Kimi o ai shiteru
-Japanese: Aishiteru
-Japanese: Chuu shiteyo
-Japanese: Ora omee no koto ga suki da
-Japanese: Ore wa omae ga suki da
-Japanese: Suitonnen
-Japanese: Sukiyanen
-Japanese: Sukiyo
-Japanese: Watashi Wa Anata Ga Suki Desu
-Japanese: Watashi Wa Anata Wo Aishithe Imasu
-Japanese: Watakushi-wa anata-wo ai shimasu
-Japanese: Suki desu
-Javanese: Kulo tresno
-Kannada: Naanu Ninnanu Preethisuthene
-Kannada: Naanu Ninnanu Mohisuthene
-Kiswahili: Nakupenda
-Klingon: qabang
-Klingon: qaparHa’ (depends where in the galaxy you are)
-Korean: No-rul sarang hae (man to woman in casual
-Korean: Tangsinul sarang ha yo
-Korean: Tangshin-ul sarang hae-yo
-Korean: Tangsinul Sarang Ha Yo
-Korean: Tangshin-i cho-a-yo (i like you, in a romantic
-Korean: Nanun tangshinul sarang hamnida
-Korean: Nanun Dangsineul Mucheog Joahapnida
-Korean: Nanun Dangsineul Saranghapnida
-Korean: Nanun Gdaega Joa
-Korean: Nanun Gdaereul Saranghapnida
-Korean: Nanun Neoreul Saranghanda
-Korean: Gdaereul Hjanghan Naemaeum Alji
-Korean: Joahaeyo
-Korean: Saranghae
-Korean: Saranghaeyo
-Korean: Saranghapanida
-Lao: Koi muk jao
-Lao: Khoi huk chau
-Latin: Te amo
-Latin: Vos amo
-Latin: (old) (Ego) amo te (ego, for emphasis)
-Latvian: Es milu tevi (Pronounced “Ess tevy meeloo”)
-Lebanese: Bahibak
-Lingala: Nalingi yo
-Lisbon: lingo gramo-te bue’, chavalinha
-Lithuanian: TAVE MYLIU (ta-ve mee-lyu)
-Lojban mi: do prami
-Luo: Aheri
-Macedonian: SAKAM TE!
-Madrid: lingo Me molas, tronca
-Malay: Saya cintakan mu
-Malay: Saya sayangkan mu
-Malay/Indonesian: Saya sayangkan engkau
-Malay/Indonesian: Saya cintakan awak
-Malayalam: Njyaan Ninne’ Preetikyunnu
-Malayalam: Njyaan Ninne’ Mohikyunnu.
-Malayalam: Ngan Ninne Snaehikkunnu
-Malaysian: Saya Cintamu
-Malaysian: Saya Sayangmu
-Malaysian: Saya Cinta Kamu
-Mandarin: Wo ai ni (Wo3 ai4 ni3 in tonal notation)
-Marathi: me tujhashi prem karto (male to female)
-Marathi: me tujhashi prem karte (female to male)
-Marathi: Mi tuzya var prem karato
-Mohawk: Konoronhkwa
-Navaho: Ayor anosh’ni
-Ndebele: Niyakutanda
-Norwegian: Eg elskar deg (Nynorsk)
-Norwegian: Jeg elsker deg (***maal) (pronouncedyai elske dai) Op Op Lopveop Yopuop
-Osetian: Aez dae warzyn
-Pakistani: Mujhe Tumse Muhabbat Hai
-Persian: Tora dost daram
-Pig: Latin Ie Ovele Ouye
-Polish: Kocham Cie
-Polish: Ja cie kocham
-Polish: Yacha kocham
-Polish: Kocham Ciebie
-Portuguese: Amo-te
-Portuguese: (brazilian) Eu te amo
-Punjabi: Mai taunu pyar karda
-Punjabi: Main Tainu Pyar Karna
-Quenya: Tye-mela’ne
-Romanian: Te iu besc
-Romanian: Te Ador
-Russian: Ya vas liubliu
-Russian: Ya tebya liubliu
-Russian: Ya polubeel s’tebya
-Russian: (malincaya) Ya Tibieh Lublue
-Scot: Gaelic Tha gradh agam ort
-Serbocroatian: Volim t
-Serbocroatian: Ljubim te
-Shona: Ndinokuda
-Sinhalese: Mama oyata adarei
-Sioux: Techihhila
-Slovak: lubim ta
-Slovene: ljubim te
-Spanish: Te quiero
-Spanish: Te amo
-Srilankan: Mama Oyata Arderyi
-Swahili: Naku penda (followed by the person’s name)
-Swedish: Jag a”lskar dig
-Swiss-German: Ch’ha di ga”rn
-Syrian/Lebanese: BHEBBEK (to a female)
-Syrian/Lebanese: BHEBBAK (to a male)
-Tagalog: Mahal kita
-Tahitian: Ua Here Vau Ia Oe
-Tamil: Ni yaanai kaadli karen (You love me)
-Tamil: n^An unnaik kAthalikkinREn (I love you)
-Tamil: Naan Unnai Kadalikiren
-Tcheque: MILUJI TE^
-Telugu: Neenu ninnu pra’mistu’nnanu
-Telugu/india: Nenu Ninnu Premistunnanu
-Thai: Phom Rak Khun (formal, male to female)
-Thai: Ch’an Rak Khun (formal, female to male)
-Thai: Khao Raak Thoe (affectionate, sweet, loving)
-Thai: Phom Rak Khun
-Tunisian: Ha eh bak *
-Turkish: Seni seviyorum
-Ukrainian: ja tebe koKHAju (real true love)
-Ukrainian: ja vas koKHAju 100 dilde AŞK
-Ukrainian: ja pokoKHAv tebe
-Ukrainian: ja pokoKHAv vas
-Urdu: Mujhe tumse mohabbat hai
-Urdu: Main Tumse Muhabbat Karta Hoon
-Vietnamese: Em ye^u anh (woman to man)
-Vietnamese: Toi yeu em
-Vietnamese: Anh ye^u em (man to woman)
-Vlaams: Ik hue van ye
-Vulcan: Wani ra yana ro aisha
-Welsh: ‘Rwy’n dy garu di.
-Welsh: Yr wyf i yn dy garu di (chwi)
-Yiddish: Ich libe dich
-Yiddish: Ich han dich lib
-Yiddish: Ikh Hob Dikh Lib
-Yugoslavian: Ya te volim

Aşk dilini öğrenmek...

                                
Fakat zaman geçmiş, aşk dejenere edilerek içinde yalnız cinsellik bırakılmış. Aşkla sarmalanmış bir cinsellik anlamlı. Aksi takdirde aşk, aşk olmaktan çıkıp, bayağılaşır, yalnızca aşk kelimesinin posası kalır...
Bu nitelemeden sonra aşkı tanımlamak elzem bir hâl alır. Aşk bilindiği üzere Arapça bir kelimedir. "Aşaka" kökünden gelir. "Aşaka" ise sarmak sarılmak anlamlarına gelir. Aşk bir noktada sarılmaktır. Bir sarmaşık gibi maşuka sarılmak. Beşeri aşkın başlangıç evresi de budur. Metafizik aşkın başlangıç noktası da... O yüzden aşk dilini öğrenmek ve onu konuşmak zor zanaattır.
Fakat bir bitki olan sarmaşık nasıl bağlandığı ağacı sarıp sarmalıyorsa, aşk kapısından da öyle içeri girmek gerekir. Aşk çeşmesinden ondan sonra su içmek gerekir. Bu demde sabır öncül ve ayrıcalıklı unsurdur. Aşk maşukuyla orantılı olarak gelişir. Âşık maşukdan gıdalanır. Maşukdan yüz bulamayan bir âşık bir yürek yarasının iri acılarını yaşasa da,  bu gönül yarası menzile ulaşma yolunda bir azığa dönüştürülebilir. Beşeri aşk tadılmadan ilâhi aşkı aramak aşk denizinde beyhude kürek çekmek gibidir.
Aşk dilini öğrenmek için bütünüyle hazırlı olmak gerekir. Zihni bağlamda hazırlıksız olmak dahi, aşk dili konusunda yayan yapıda kalmak demektir. Bundan dolayı ariflerin çoğu aşk dilini öğrenip, aşk yolunda yürümek için genelde beşeri aşkı araç olarak kullanmışlardır. Vasıta olmak, köprü olmak önemlidir. Bu süreç de Hz. Havva annemizin işlevi düşünülmelidir. Çünkü o Âdem babamızın dünyaya açılan penceresi, köprüsü olmuştur. Bu örnek aynı zamanda aşkın kısmi olarak gücünü de ortaya koyar.
Aşk dilini öğrenmek fazlasıyla çalışma isteyen bir iştir. Bu nedenle aşkın dili, âşıklardan öğrenilir. Muhyiddin-i Arabîler, İmam-ı Gazaliler, İmam-ı Rabbaniler, Mevlâna Celaleddin-i Rumiler, Yunus Emreler, Hacı Bektaşi Veliler... aşk dilini terennüm eden bilgelerdir. İbni Rüşd, İbni Tufeyl gibi bilgeler de yine bu yolda çok başarılı olmuş erenlerdir. Galib Dede diye nâm alan Şeyh Galib'de öyle...
Şeyh Galip aşkı eksen edinen üstadlardandır. Divan edebiyatımızın bu usta şairi, şiirlerinde dünyevi ya da beşeri diye nitelenen maddi aşktan ilâhî bir aşka geçişi anlatır. Metafizik bir donanımla ilâhî aşkı zerre zerre tadan şairimiz, ilâhî aşkın beraberinde getirdiği vuslattan bütün müminlerin müstefid olmasını ister. Çünkü her mü'minin her zaman sevgililerin en sevgilisinin adaletine, yardımına, hepsinden önemlisi muhabbetine ihtiyacı vardır. Hâl böyle olunca insanın da yeryüzü gezegeninde ve sonsuz olan öte âlemde mutluluğa ulaşmasının sırrı, bu aşkı tadmasıyla doğru orantılıdır. Bir başka ifadeyle, insanın iki dünyada mutluluğu, aşkı tadmasıyla mümkündür. Aşk varsa mutluluk vardır, aşk varsa huzur ve adalet vardır. Bu nedenle Şeyh Galip'in mısralarında "aşk yolunun" haritası çizilmeye çalışılır. Sürekli olarak Allah'a vasıl olmak için insan yüreklerinin Allah aşkıyla donanması gerektiği anlatılır. Bu noktada insanın yaratılış serüvenine de değinilerek, insanın kâinatta ayrıcalıklı olarak yaratıldığına vurgu yapılarak, onun yeryüzünde yaratılmışların halifesi olduğuna değinilir ve bütün bunlar şu iki mısrada mecz edilir:
"Hoşca bak zâtına kim zübde-i âlemsin sen
Merdüm-i dide-i ekvan olan âdemsin sen."
Kısacası, Şeyh Galip aşk dilini iyi konuşan, iyi konuşmakla yetinmeyip onu hayata geçiren ve insanlara da bu dili başarıyla öğreten bir aşk hocasıdır.
Bu nokta da aşk ile sevgi arasındaki fark nedir, sorusu da akla gelebilir... Aşk, ileri derecede bir sevgidir. Sevginin son kertesi, kemâle ermesidir. Nitekim tasavvufta, Allah'a duyulan sonsuz sevgi bu sebeple  "aşk" kelimesiyle ifade edilmiştir. Bu nedenle, kalbini dünyevî etmenlerden arındıran ve yüreğini sadece Allah aşkıyla dolduran bir aşk erinin gözünde Allah'tan başka hiç bir şeyin değeri yoktur. Çünkü Allah'a gönül verilmiş, Allah candan sevilmiştir. Tabiî tasavvufta bu aşka ulaşmak için bir takım merhaleler ve menziller vardır. Allah'ın yarattıkları sevilecek; Peygamber sevgisinin gizemi keşfedilecek; sonra da Allah sevgisine vasıl olunacaktır.
İşte aşk dilini öğrenmek bu yüzden önemlidir. Aşkın dilini konuşanlar aynı zamanda aşk yolunu bilenler, aşkın sırrını anlayıp ve Marifetullah'ı kavrayanlardır. Sırların sırrının yüceliğine, büyüklüğüne vakıf olanlardır. Tasavvufî deyimle, "Hak, bilinmeğe muhabbet etmiş", bu aşk ve muhabbet kâinat-ı izhar'a sebep olmuştur." Bu aşk, "Hakk'ın zatı'nın ilk taayyünü, zatının iktizasından ibaret olan, aşk"tır. Aşk şairi Mevlâna'nın mısraları da bu gerçeği bütünüyle anlatır:
"Aşk, parıl parıl parlayan bir alev gibidir.
Sevgiliden başka ne varsa hepsini yakar.
Hakdan başkasını öldürmek de (Lâ) kılıcıdır.
İllallah kaldı, gerisi hep gitti.
Yaşa ey aşk, yanış yıkılıştaki ortağın gitti."
Allah'ın seçkin kulları olan Peygamberler, aşk taşıyıcıları, aşk müjdeleyicileri ve dağıtıcılarıdırlar. Âlimler de onların mirasçıları... Mü'minler de âlimlerle birlikte aşkın müjdeleyicisi olan Peygamberlerin takipçileri, izcileridir...
Netice itibariyle,  İslâm aşk dinidir. Hz. Peygamber aşkı dağıtmak için gönderilen son uyarıcı, son aşk halkasıdır. Kur'an, aşk kitabıdır. Mü'minler ise aşk dilini öğrenmeye çalışan öğrenciler, aşk yolunun onurlu yolcularıdır...
Bir kudsî hadiste de aşk şöyle anlatılır:
"Beni talep eden Beni bulur. Beni bulan Beni sevmeye başlar. Beni seven Beni bilir, Beni tanır. Beni tanıyan Bana âşık olur. Her kim bana âşık olur Bende ona âşık olurum..."

Karaktere Göre Aşkın Halleri

                                              
Aşk doludizgin bir coşku, şelaleye kapılmış su damlası gibi çaresiz bir akışa kapılmadır. Hayatın renklerinin daha farklı, daha canlı görülmesi; bir olmanın ne demek olduğunun hissedilmesidir. Fakat herkes aşkı aynı şekilde yaşamaz.
Aşk doludizgin bir coşku, şelaleye kapılmış su damlası gibi çaresiz bir akışa kapılmadır. Hayatın renklerinin daha farklı, daha canlı görülmesi; bir olmanın ne demek olduğunun hissedilmesidir. Fakat herkes aşkı aynı şekilde yaşamaz. Aşkın nasıl yaşanacağını toplumsal, kültürel ve bireysel birçok etmen etkiler. Bunların en önemlilerinden biri de kişilik yapısıdır. Kişilik yapısını oluşturan duygu yaşama, düşünce biçimleri, tutum ve davranış kalıpları insanların aşkı nasıl yaşayacaklarını ve nasıl bir aşk yaşayacaklarını belirler. Kimi aşkını dünya âleme ilan ederek, kimi kendi halinde, kimi sarhoş olmuş gibi, kimi ortada sanki hiçbir şey yokmuş gibi yaşar. Fakat görünüşe bakıp hangisinin gerçek aşk olduğu arayışına hiçbir zaman girilmemelidir. Herkesin gerçek aşkı kendine göredir. Herkesin aşkı kendisi için gerçektir.

İçedönük İnsan Aşkı Nasıl Yaşar?
İçedönük insanların aşkları da içedönüktür; iç dünyada esen fırtınalar dış dünyaya yansımaz. Duygularını ifade etmekten kaçınan yapıları nedeniyle ne sevgi dolu sözler söyledikleri duyulur, ne de sıcaklık hissettiren dokunuşları olur. Sevdiklerine kolayca dokunamaz, sarılamazlar. Sarıldıklarında ise sıcak bir yakınlık değil,  mekanik bir dokunuş hissedilir. Canlı, hareketli insanlarla karşılaştırıldığında sanki aşk yaşamıyormuş izlenimine bile kapılmak mümkündür. Aşkları ve sevgileri sessiz, sakin ve gürültüsüzdür. Gördüklerinizle karar vermeye kalkarsanız âşık olmadıklarını bile düşünebilirsiniz. Bağlanmaktan ve yakın olmaktan korkmaları, eninde sonunda kaybedeceklerine ya da terk edileceklerine olan inançları onları aşk yaşarken de temkinli olmaya iter. Onlar için çok yakına varılmayan aşk, daha güvenceli görünür.

Çekingen İnsan Aşkı Nasıl Yaşar?
Çekingen, utangaç insan aşkı da utangaç biçimde yaşar. Ele güne karşı âşık olduğunu söyleyemez; aşkını göstere göstere, doya doya yaşayamaz. Âşık olduğunu herkesten saklar, aşkını başkalarının anlayacağından korkar. Yanlış bir şey yapıyormuş, duyulursa ayıplanacakmış duygularına kapılır. Çoğu zaman uzaktan sever, sevdiği kişinin bu sevgiden haberi bile olmaz. Sevdiği insana kolay kolay açılamaz, kendisini beğenmeyeceğini düşünür. Reddedileceği korkusuyla gerekli adımı atamaz. Kolayca sevilmediği ve  beğenilmediği duygusuna kapılır. Sevdiği insanla karşılaştığında heyecandan kalbi duracakmış gibi hisseder, yüzü  kızarır, söyleyeceklerini karıştırır. Alınganlıkları ve kolayca reddedildiği duygularına kapılması sıkıntılı bir aşk yaşamasına neden olur. Bakışlardan, konuşmalardan kendisiyle ilgili anlamlar çıkarır. Hiç olmadık zamanlarda nedeni anlaşılmayacak biçimde küser. Kayıtsız, koşulsuz, tartışmasız kabul görme ve sevilme arayışındadır.

Canlı-Hareketli İnsan Aşkı Nasıl Yaşar?
Hayatı coşkuyla yaşayan, canlı, hareketli insanların aşkları da alabildiğine renklidir. Aşkı bir cümbüş havası içinde yaşarlar. Âşık olduklarında herkesten farklı biçimde uçarlar. Sevgilerini öylesine gürültülü patırtılı gösterirler ki, sanki böylesi dünyada ilk kez yaşanmaktadır. Herkesten farklı, herkesten çok sevdiklerine ve sevildiklerine inanırlar. Herkesin uyum sağlayamayacağı romantik hayallere ve beklentilere kapılırlar. Aşkı, âşık olmayı severler. Bir ilişki bittiğinde bütün dünyaları yıkılmış gibi görünseler bile hiç beklenmedik bir anda yeni bir ilişkiye başlayabilirler.


Gelgitlerle Dolu İnsan Aşkı Nasıl Yaşar?

Hayatı gelgitlerle dolu, günü gününe uymayan insanların aşkları da dalgalıdır. Bir bakarsanız dünyanın en büyük aşkı yaşanıyor, bir bakarsınız nefret dolu bakışlar… Sevgisi de nefreti de bir başkadır; en derinden hissedilir. Aşk onun için sanki bir başkasına bağlanma değil, karşısındakine yapışma gibidir. Sanki ömrü boyunca o varmış, hayatı onsuz hiçbir zaman yaşayamayacakmış gibi algılar. Her an onunla birlikte olmak ister, onun kendine göre bir hayatı olduğunu düşünemez. Sürekli birlikte olma isteği ile karşısındakini adeta boğduğunu göremez. Sevdiği kişi tarafından terk edileceğini düşünmek katlanılmaz duygular yaşamasına neden olur. Ayrılığa dayanamaz; ayrılma olasılığı söz konusu olunca kendisini yapayalnız, kimsesiz ve çaresiz bir insan olarak görür. İlişkinin süremeyeceğini bilse de sevdiğini bırakamaz.

Kendisini Herkesten Önemli Gören İnsan Aşkı Nasıl Yaşar?
Kendisini herkesten farklı, herkesten önemli ve değerli bir insan olarak algılayan kişi ancak kendisi gibi birine âşık olur. Âşık olduğu ya güzeldir ya ünlü ya zengin ya da herkesin peşinde koştuğu bir kişi… Sıradan birine hayatta âşık olamaz. Kendilerine yakıştıramaz. Aşkları ile âşık oldukları kişi ile kendisini başka bir önemli hisseder. En güzelin onun aşkı olması ve en güzelin ona âşık olması, başını döndürür. Onunla kendini daha farklı, herkesin gözünde değeri artmış gibi hisseder. Fakat onunla kendini daha değerli hissettiği duygusunu kaybettiği anda aşkı da biter. Aslına bakarsanız, ona âşık olduğunu sansa da âşık olduğu onun güzelliğidir.

Aşkta Kendimizi Tanırız
Herkes aşkı farklı yaşar. Farklı yaşanmasını belirleyen en önemli etmen de kişilik yapısıdır. Kendini daha iyi tanımak isteyenler için aşık olmak ve aşk yaşamak, kendini tanıma deneyinde kobay olmak gibi bir şeydir. İç gereksinimleri, çatışmaları ve korkuları insanın aşkı nasıl yaşayacağını belirler. Bazen öyle bir hal alır ki, aşkın aşk olarak yaşanmasını engeller. Daha doyumlu aşk yaşamak isteyenler, yaşadıkları her aşkı kendilerini daha iyi tanımak için fırsat olarak değerlendirmelidirler.

KADIN,ERKEK VE AŞK

aşk, kadın, erkekBaşından büyük bir aşk geçmemiş her kadın için bu bir eksikliktir ; başından büyük bir aşk geçmiş her erkek için ise bu bi fazlalıktır. Erkeğin hayatında belki bir aşka yer vardır. Kadının ise aşkında belki bir hayata… Erkekler deli gibi aşık olurlar, zamanla akıllanırlar. Kadınlar ise Akıllı gibi aşık olurlar, zamanla delilirler. Aşk, kadını ve erkeği farklı etkiler. Aşık olan kadının gözünde başka hiçbir şeyin değeri kalmaz. Aşık olan erkeğin gözünde ise her şey yeniden değerlenir.
Çünkü aşık kadın “nasıl olsa bitecek” sezgisi ile hareket eder.
Aşık erkek ise “nasıl olsa sonsuza dek sürecek” yanılgısıyla…
Aşık kadınlar bu yüzden hep endişeli ve huzursuzdurlar;
aşık erkekler melekler gibi dingin ve aptallar gibi bön.
Aşık olmak erkeğe yakışır. Kadına asla. Kadına yakışan sadece aşktır.
Aşksız bir erkek kendini kölesiz bir efendi gibi hisseder, aşksız bir kadın ise efendisiz bir köle.
Kadın Ne İster? Ne mi ister? Hepsini ister. Ve aynı anda.
Peki erkekler ne ister?
Hem sevgili karıları hem de haremleri olsun isterler. Peki neden korkarlar?
Hem karısız hem de haremsiz kalmaktan korkarlar.
Kadın erkeğinin kendisine kul köle olmasını ister; olunca da ondan nefret eder.
Erkek ise kadının kendisine köle olmasını istemez; olunca da onu sever.
Bir erkek kadından bıktığı için onu terk eder;
bir kadın ise erkeğinden sıkıldığı için.
Arada çok önemli bir fark var.
Bir erkek doyduğu için kadınından bıkar.
Bir kadın ise doyamadığı için erkeğinden sıkılır.
Erkek kadının fiziksel görüntüsüyle; kadın ise erkeğin şehvetiyle tahrik olur.
Onun için kadınlar karşılarındakini anlarlar; erkekler ise sadece görünen dünyayı.
Kadın terk edildiği ve aldatıldığı zamanlarda, bir de boşanırken hiç tereddüt etmez.
Kararlı, şuurlu ve son derece akıllı biçimde bütün strateji ve nokta hücumu taktikleriyle delirir.
Delilik, kadınların aklıdır.
Ve sadece bu özellikleri bile, onların erkeklerden daha üstün kabul edilmeleri için yeterli bir sebeptir.
Kadınlar, sezgileriyle her şeyi bilirler.
Erkekler ise akıllarıyla hiçbir şeyi bilemezler.
Kadınlar her şeyi görürler. Göremediklerini duyarlar. Duyamadıklarını ise sezerler.
Dişilik yalnız algı kapılarını değil,bütün telepati, sezgi, altıncı his ve üçüncü göz kapılarını açan, Mescaline, Psilosibin kadar güçlü bir iksirdir.
Kadınların sezgileri o kadar olağanüstüdür ki, onları erkeklerden çok daha üstün saymamak için hiçbir neden yok.
kadın, erkek ve aşk
Sezgi de neymiş mi dediniz? Aklın eli, kolu, gözü,kulağı ve burnudur.
Aklın dürbünü, pusulası ve radarıdır.
Şahini ve tazısıdır. Kapanı, tuzağı ve oltasıdır. Sezgi en kurnaz avcıdır.
Sezgi olmasa ne bilim ne felsefe ne sanat olurdu.
Akıl mı? Akıl sezginin uşağıdır. O kadar..
Sezgileri yerine bilgileri ile hareket eden bilgiç kadınlar kadar itici yaratıklar düşünemem.
Akıllıları ve kültürlüleri ise itici değillerdir ama sıkıcı olurlar çoğu zaman.
Kadına en çok yaraşan ne akıl, ne bilgi, ne de kültürdür. İnce ve şuh bir zekadır…